Gebeliğe Hazırlık

Gebeliğe Hazırlık

Adet gören, cinsel ilişkide bulunan ve etkin bir korunma yöntemi uygulamayan her kadın gebe kalmaya adaydır ya da gebe kalmak istiyordur.”

Bu söylem, bir önyargı ya da kuramsal söyleyişten ziyade, günlük yaşamda her gün karşı karşıya olduğumuz bir yaşam gerçeğidir. Yukarıda verilen bu söylemi dile getirmenin amacı; adet döngüsünün yumurtlamayı takip eden ikinci yarısında, özen gösterilmeyen bir durum yaşandığında ve olması beklenen adet kanaması gerçekleşmemesi sonrası yapılan muayene ile gebelik saptandığında işler karışmaktadır. Örneğin bir ilaç kullanımı ya da röntgen vb durum yaşandı ise, ya da gebelik ilk rahime yerleşme aşamasında bir sorun olasılığını yaşamış olgusu ile karşılaşmaktayız.

İçerik (Alt Başlıklar)

⭕ Hap kullanan şeker hastaları

⭕ Tansiyon hastaları

⭕ Epilepsi hastaları

⭕ Kan sulandırıcı ilaçlardan hap kullananlar

⭕ Tiroid hastaları

⭕ Ailede doğumsal kalp hastalığı olanlar

⭕ Kızamıkçık aşısı olanlar

“En iyi ve en az sorunsuz gebelik planlanmış gebeliktir”

Bu ikinci söylem ise, gebeliğe hazırlığın önemli bir dayanağı olmalıdır. Her sağlıklı insanın kendi sağlığına özen göstermesinin gereği burada tekrar karşımıza çıkar. Sağlıklı şartlarda gebe kalmak, en iyi hazırlık ön şartı olarak yerini alır. Kızamıkçık aşısını olmak, folik asit tedbir tedavisine başlamak, kişisel ve ailesel risk faktörlerinin (Kalıtımsal) farkına varmak, mevcut sağlık sorunlarının gebeliğe ve gebeliğin mevcut sağlık sorunları üzerine etkileşimlerinin farkına varmak, gebelik boyunca izlenmesi gereken yolun bilgi ve bilincine varmak gebeliğe hazırlığın en temel basamaklarıdır.

Mevcut durumdan kaynaklanan bir yüksek riskli gebeliğin önceden ya da gebelik seyrinde ortaya çıkacak yüksek riskli durumların bilincinde olmak ise, gebeliğe hazırlanmanın önemli gereklerindendir.

Bazı örnek durumlar,

Hap kullanan şeker hastaları:

Hap kullanan şeker hastalarının, gebelikten önce insüline geçmeleri ve şeker düzeylerini 80-120 aralığında tutmalarında fayda vardır. İnsülin kullanmakta olan şeker hastalarının ise, uzun etkili ve tek veya iki doz insülin yerine, öğünlerde kristalize ve gece yatmadan uzun etkili olmak üzere insülin şemasına geçmeleri gerekmektedir. Ayrıca böbrek-kalp-göz gibi organ muayenelerini tekrarlamaları elzemdir.

Şeker kontrolü iyi olmayan gebeliklerde doğumsal anomaliler, düşükler, iri bebek, doğumda problemlerin görülme sıklığı önemli ölçüde artar. Yukarıda belirtilen hazırlığın yapılması ile büyük ölçüde şeker hastası olmayan gebelerde olduğu gibi gebelikleri sorunsuz seyredebilir.

Tansiyon hastaları:

Tansiyon hastalarının kullandığı bazı ilaçların gebelikte kullanılması sakıncalıdır. Böyle durumlarda gebelikte kullanılabilen ilaçlara önceden geçmek, tansiyonu kontrol altına almak, tansiyon hastalığı nedeni ile olan organ problemlerinin ivedilikle optimal düzeye getirilmesi, hem bebeğin hem de annenin sağlık kalitesini düzeltecektir.

Epilepsi hastaları:

Epilepsi hastalarının ilaçlarını bırakmamaları gereklidir, ancak ilacının tipi ve dozu belki değiştirilmek durumunda olabilir. Bu durumu doktorları ile tartışmalı ve ayrıntılı bilgilendirmeyi onlardan istemelidir. Gebeliğin 18-22. haftalarında fetal ekokardiyografi (bebeğin kalp muayenesi) nin yapılması, bu hastalarda önem arz eder.

Kan sulandırıcı ilaçlardan hap kullananlar:

Kan sulandırıcı ilaçlardan hap kullananlarda (özellikle erken gebelikte) doğumsal anomaliler olasılığı artmıştır. Bu nedenle eğer mutlaka tedavi gerekiyorsa, heparin-iğne tedavisine geçmeleri gereklidir.

Tiroit hastaları:

Tiroit hastalarında, özellikle erken gebelikte tiroit bezinin gebelik nedeni ile fazla çalışmasına bağlı olarak çarpıntı vb. yakınmaları artacak ya da alevlenecektir. Tiroit bezi aşırı çalışanlarda, bunu dengelemek için propisil-tiourasil kullananların bu durumu doktoru ile ayrıntısı ile görüşmelidir ve bilgisini talep etmelidir. Gebelikte kullanılabilir ancak kontrol altında kullanmak gereklidir ve anne karnında bebeğin bu duruma özgü takibi yapılmalıdır.  Tiroit bezi az çalışanlarda durum farklıdır. Tiroit bezi az çalışanlar, bu duruma karşı eksik olan hormonu ilaç olarak almaktadırlar ve almaya devam edebilirler. Kullanılan tiroit bezi ekstresi haplarının bebeğe geçmesi ve etkilemesi söz konusu değildir. Tiroit bezinin az çalıştığı durumlardan Hashimoto Hastalığı farklı bir özellik arz eder. Burada hasta kişinin vücudu kendi tiroit bezinin çalışmasını engelleyen bir zararlı madde salgılar ve çalıştırmaz. Bu madde gebelikte plasentayı geçerek anne karnındaki bebeğin tiroidinin çalışmasını da engelleyebilir. Halbuki gebeliğin 25-26. haftalarından sonra bebeğin gelişmesi ve özellikle beyin gelişmesi için tiroit hormonu çok önemlidir. Bu durumun bebekte oluşup oluşmadığı araştırılabilir ve gerekirse anne karnında ilaç verilebilir.

Ailede doğumsal kalp hastalığı olanlar:

Ailede doğumsal kalp hastalığı olanların, gebelikte fetal ekokardiyografi yaptırmasında fayda vardır. Çünkü bu ailelerde bebekte doğumsal kalp anomali riski artmıştır. Eğer hamilenin kendi kalp hastası ve ilaç kullanıyor ise ilaçları yönünden planlama yapmalıdır. Kalp fonksiyon durumunu baktırmalı ve eğer bir müdahale ya da tedavi gerekli ise bunu yaptırıp sonra gebe kalmaları kendi yaşam kaliteleri açısından yararlıdır.

Kızamıkçık aşısı olanlar:

Kızamıkçık aşısı olanların, gebelikte kızamıkçık olasılığı açısından önemli ve akıllı bir iş yaptırmış olduklarını söylemek yerine olacaktır. Kızamıkçık için bağışık olmayanların gebelikten önce aşı olmaları önemli ve akıllıca bir hareket olur. Çünkü gebelikte kızamıkçık geçirildiğinde, anne karnındaki bebeğe ciddi hasar verme olasılıkları yüksektir.

Etiketler: Gebelik Takibi , Doğum, Gebelik Muayeneleri, Riskli Gebelikler, Gebelik Sorunları, Gebelikte Testler, Gebelikte Enfeksiyonlar, İkiz Gebelikler, Üçüz ve Üzeri Gebelik, Kromozom Gen Testleri, Fetal Şunt Operasyonu, Fetal Lazer operasyonu, Çoğul Gebelikleri İndirgenmesi, Perinatoloji Uzmanı, Prof.Dr.Cihat ŞEN, Fetal DNA Testi, İstanbul Perinatoloji Doktoru, Down Sendromu Tarama Testi

Share

Facebook
Twitter
LinkedIn